Logo

Bakan Yıldırım, Siber Savunma Teknolojileri Merkezi açılış törenine katıldı

Bakan Binali Yıldırım, HAVELSAN'da oluşturulan Siber Savunma Teknoloji Merkezi'nin (SİSATEM) açılışına katıldı.

Burada konuşan Yıldırım, hızla gelişen siber alemin iyi ve faydalı kullanıldığı zaman insanların, toplumların ve ülkelerin hayatını kolaylaştırdığını, kötü amaçlı kullanıldığında ise kararttığını söyledi.

Siber saldırıların çok ucuz elde edilen ürünlerle yapılabildiğine dikkati çeken Yıldırım, "Edinimi kolay, sonuçları ise çok pahalı. Onun için biz siber güvenliği, milli güvenlik olarak kabul ediyoruz. Bir ülkenin milli güvenliği ne ise siber güvenliği de aynı" diye konuştu.

Türkiye'nin siber güvenlik konusunda farkındalık oluşturan ilk 10 ülke arasında yer aldığını belirten Yıldırım, 2012'de Bakanlar Kurulu kararı ile Siber Güvenlik Kurulu oluşturulduğunu anımsattı.

Dünyanın her tarafından herkesin birbirine siber saldırı yapabildiğine işaret eden Yıldırım, şunları kaydetti:

"İnternetin olduğu, büyük data dediğimiz o dolaşımın olduğu her yerde herkes birbiriyle iletişim halinde. Bu iletişim, iyi amaçlı da olabiliyor, kötü amaçlı da olabiliyor. Ülke olarak bilişimde, iletişimde ne kadar ileri seviyedeyseniz, saldırılara o kadar fazla muhatapsınız. Bu bakımdan Türkiye, aslında saldıran ülkeler grubunda ön sıralarda yer almasına rağmen gerçek öyle değil. Bunun sebebi köleleştirilmiş bilgisayarlar. Dünyada 2 milyonun üzerinde köleleştirilmiş bilgisayar olduğu hesaplanıyor. Biz farkında olmadan bunlarla siber suç işlenmiş olabilir. Bunların doğuracağı sonuçların kişisel olarak, ülke olarak vahim olabileceğini tahmin etmek zor değil. Dünyada ve Türkiye'de siber tehditlerin boyutu yıllık 400-500 milyar dolarlık kayıp. 500 milyar dolar göçmenler için harcansa bunların hiçbir sorunu kalmaz. 54 milyon yersiz yurtsuz insan, yer yurt sahibi olur."

Bakan Yıldırım, siber savunma altyapısının geliştirilmesi gerektiğini belirterek bunun ise akıl teriyle olacağını söyledi. Yazılımlar ve donanımlar geliştirerek işin sırrına sahip olunacağını vurgulayan Yıldırım, "Başkasının sırrına vakıf olduğu silahla nasıl sürdürülebilir bir savunma yapılamazsa, başkasının ürettiği yazılımlar ve donanımlarla da siber anlamda güvenli olamayız" diye konuştu.

Yerli yazılım ve donanımların üretilmesi gerektiğini bildiren Yıldırım, güvenli iletişim ağları, veri depolama merkezleri gibi siber güvenliği artıracak önlemlerin adım adım yerine getirildiğini ifade etti. SİSATEM'in, siber güvenlik amaç ve hedeflerinin kısa sürede gerçekleştirilmesi ve bu alandaki açığın kapatılması için önemli bir imkan olduğunu söyleyen Yıldırım, bu tür merkezlerin sayısının arttırılması gerektiğini vurguladı.

Bakan Yıldırım, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, siber güvenliğin önemini NATO ile eş zamanlı olarak fark eden ve bu konuda bir komutanlık ihdas eden sayılı ordulardan biri olduğuna işaret ederek onların yapacağı çalışmalarla ülkenin siber güvenliğini sağlamada çok büyük bir boyutun yerine getirilmiş olunacağını bildirdi.

Kuruluşu 2013'te gerçekleşen Ulusal Siber Güvenlik Merkezi'nde (USOM) çalışanların, kısıtlı imkanlarla 7 gün 24 saat dünyadaki trafiği izlediklerini ve siber tehdit oluşturabilecek gelişmeleri anı anına takip ettiklerini ifade eden Yıldırım, "Gerek merkez ve gerekse bunlara bağlı 400'e yakın kuruluşta saldırı gelmeden gerekli karşılayıcı, caydırıcı önlemler alınmış oluyor" dedi.

Bakan Yıldırım, 2012'den bu yana düzenlenen biri uluslararası dört siber güvenlik tatbikatında, kuruluşların güvenlik açıklarını gördüklerini ve ona göre gerekli tedbirleri aldıklarını anlatarak "USOM başladığı günden itibaren 20 bine yakın siber tehdit, 300'ün üzerinde zararlı yazılım, 5 milyondan fazla da bulaşma girişimi tespit etti" diye konuştu.

Her şeyin dijital hale geldiğini, internetin, bilişimin kullanıldığı yepyeni bir üretim anlayışının devreye girdiğini, makineler ile nesnelerin artık birbiriyle haberleşir hale geldiğini söyleyen Yıldırım, bunun bir adım ötesinin insan zihninin analizi olduğunu kaydetti.

Siber anlamda güvenli olmak için sadece savunmanın yetmediğini, caydırıcı kabiliyetin de olması gerektiğini belirten Yıldırım, ülkelerin gücünün operasyonel kabiliyetleriyle doğru orantılı olduğunu, operasyonel kabiliyet arttıkça bölgesel ve küresel gücün arttığını, o nedenle bu alanın Türkiye için tehditten ziyade fırsat olduğunu belirtti.

Bakan Yıldırım, "Düşük maliyetlerle akıl teriyle mukayeseli üstünlüğü sağlayacağımız bir alandan bahsediyoruz. Yüksek teknoloji gerektiren, yüksek katma değerli ürünleri artık alın teriyle değil, akıl teriyle üretecek konuma geldik. İnsan kaynaklarımızı bu yönde mobilize etmek ve bu alanda kısa sürede dünyanın önde gelen ülkeleri arasına girebilmek yeni hedefimiz bu olmalı" ifadesini kullandı.

Konuşmaların ardından Bakan Yılmaz ve Bakan Yıldırım ile diğer yetkililer tarafından merkezin açılışı yapıldı.

Fotoğraflar