Logo

Halkalı-Kapıkule Demiryolu bu sene ihaleye çıkıyor

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan "Neler Oluyor?" programına konuk oldu. Referandum süreci ve bakanlık çalışmaları hakkında konuşan Arslan, önemli açıklamalarda bulundu. 

Arslan, terör eylemlerinin önüne geçmek adına havaalanlarında çalışan yabancı uyruklu personeller üzerinde çalışma yapılıp yapılmadığı yönündeki bir soru üzerine, "Kendi evlatlarımız dahi terör örgütüne kanıp hainlik yapabiliyorsa herkes yapabilir. Yaptılar ki 15 Temmuz'da. 15 Temmuz sonrasında gösterdi ki, her alanda her çalışanla ilgili çok daha hassas olmamız gerekiyor. 15 Temmuzdan itibaren böyle bir çalışmamız var. Sadece Özbek asılı bir terörist açısından değil, genel olarak 7-8 aydan beridir çok daha hassasız bu konuda. Bu hassasiyet tüm kurumlarda var. Herkes için geçerli bu, sadece pilotlar için değil. Böyle bir tespit olursa gereği yapılır" cevabını verdi.
İhalesi yapılan 1915 Çanakkale Köprüsü hakkında bilgi veren Arslan, "1915 Çanakkale köprüsü bulunduğu yer itibariyle, Anadolu ve Trakya'yı birbirine bağlaması ve Avrupa'dan gelen yük hareketinin kesintisiz bir şekilde Ege'ye, Batı Akdeniz'e indirecek olması sebebiyle başlı başına önemli. Ekonomik olarak saldırının olduğu bir ortamda böyle bir projeyi gerçekleştirmiş olmak ve bu kadar ilgiyle teklif almak bizi memnun ediyor. Sadece köprüyü yapmıyoruz, 101 kilometre de otoyol var. Malkara'ya kadar otoyolu içeriyor. Tarihi yarımadaya zarar vermemesi ve ecdadın kan döktüğü yerin tarihi dokusuna zarar vermemesi adına Lapseki ile Gelibolu arasında olacak sonra da Lapseki'den Gelibolu'ya kadar yol olacak" ifadelerini kaydetti.

Ankara-İzmir inşa halinde

Demiryolu alanında yapılan çalışmalara değinen Arslan, Osmanlı Devleti'nin son dönemleri ve cumhuriyetin ilk dönemlerinde bir demiryolu seferberliği gerçekleştirildiğini, ardından gelen 50 yıl boyunca hiçbir çalışma yapılmadığını kaydetti. Arslan, demiryolu işiyle uğraşan insanların AK Parti'nin yürüttüğü demiryolu politikasından çok memnun olduğunu söyledi.

Arslan, Türkiye'nin 3 büyük şehrinden ikisini buluşturacak Ankara-İzmir YHT Projesi'nde de inşaat ihalesi yapılmayan kesim kalmadığını belirterek, 2019'da Ankara-İzmir YHT hattını da tamamlamak istediklerini dile getirdi. YHT projelerinin yanı sıra Hızlı Tren projelerinin de sürdüğüne işaret eden Bakan Arslan, Konya-Karaman-Ulukışla-Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep hızlı tren projesinde, Konya-Karaman ile Adana-Gaziantep arasında inşaat çalışmalarının devam ettiğini, Konya-Karaman hattını yılsonuna kadar hizmete almayı öngördüklerini söyledi. Arslan, ihale süreci devam eden Sivas-Erzincan hızlı tren projesinin birinci kısmı olan Sivas-Zara hattının ihale sürecinin sürdüğünü, Yerköy'den Kayseri'ye çalışmaların devam ettiğini belirtti.

Kars'a kadar uzanacak

Kars'a kadar YHT hattını hızlı trenle bütünleştirmeyi hedeflediklerine dikkati çeken Arslan, "Halkalı'dan Kapıkule'ye yani Avrupa'ya giden YHT'yi de bu yıl içinde ihale edeceğiz. Edirne'den gelen ve Kars'a kadar uzanan ana omurgayı Samsun'a da bağlayıp böylece Karadeniz'i de hızlı trenle buluşturmuş olacağız. Onu da Akdeniz'e kadar indirmiş olacağız. Hem doğu-batı aksında, hem kuzey-güney aksında YHT projelerimizi devam ettiriyoruz" ifadelerini kullandı.

İstanbul'dan Edirne’ye

Bakan Arslan, Ankara-İstanbul YHT hattına entegre edilecek Gebze-Halkalı Demiryolu Projesi kapsamında banliyö hatlarının iyileştirilmesi işinde ciddi sıkıntılar yaşadıklarını anımsatarak, şunları kaydetti: "Gebze'den Pendik'e kadar YHT'ler kullanılıyor. Banliyö trenlerinin kullanılabilmesi adına da Pendik'ten Ayrılıkçeşme'ye kadar olan kısmı ve Kazlıçeşme'den Halkalı'ya olan kısmının her iki tarafında da hem Avrupa hem Anadolu yakasında şu an inşaat çalışmaları hızlandı. Çok önemsediğimiz İstanbul gibi bir yerde Marmaray'ın devamı olan ve günde 1 milyon yolcuya hizmet edecek projede yüklenicilerden kaynaklı sıkıntılar yaşadık. Bu sıkıntılar giderildi ve çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. 2018 sonunda, bu işin tamamlanması ile Sivas'tan kalkan bir YHT, Marmaray'ı da kullanarak denizin altından Halkalı'ya kadar gidebilecek."

'Demir İpek Yolu' doğu için de önemli

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, "Demir İpek Yolu" olarak da adlandırılan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi'nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da 23 kenti kapsayan Cazibe Merkezleri arasındaki Kars başta olmak üzere bölge illerinin ekonomileri için önemli rol oynayacağını ifade etti. Bölgenin Pekin'den Londra'ya uzanan İpek Yolu'nun önemli merkezlerinden biri haline geleceğini vurgulayan Arslan, Türkiye ile bütün Orta Asya, Kafkasya ve Asya ülkelerinin Avrupa'ya daha kolay ulaşmasını sağlayacak bir koridor oluşturduklarını söyledi. Bakü-Kars-Tiflis bağlantısının tamamlanmasından sonra Avrupa ve Kafkaslar arasında sağlanacak kesintisiz demiryolu ulaşımı ile yıllık 50 milyon tona ulaşacak bir uluslararası taşıma potansiyeli bulunacağına dikkati çeken Arslan, hat işletmeye alındığında 1 milyon yolcu ve 6,5 milyon ton yük taşıma kapasitesine sahip olacağını kaydetti. Arslan, projenin, Kars, Ardahan, Iğdır, Ağrı, Erzurum, Erzincan, Gümüşhane ve Bayburt gibi cazibe iller açısından önemine işaret etti.

Samsun'a hızlı tren

Samsun-Çorum-Kırıkkale Hızlı Demiryolu Projesi'ne ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bakan Arslan, yatırım programında etüt-proje olarak yer alan projenin Samsun-Merfizon (95 kilometre), Merzifon-Çorum (96 kilometre), Çorum-Kırıkkale (95 kilometre) olacak şekilde 3 hat kesiminden oluştuğunu ifade etti. Arslan, her üç kesimin de etüt projelerini bu yıl bitirdiklerini, kesin proje ihale süreçlerinin ise devam ettiğini dile getirdi. Arslan, Ankara-Samsun hızlı tren projesinin kesin projelerini bitirdikten sonra inşaat sürecinin başlayacağını bildirdi. 

Kanal İstanbul ile birlikte Karadeniz ve Marmara'da liman oluşturma çalışması var

Çanakkale Boğazı üzerine yapılan köprü ile Marmara Denizi etrafında bir ring alanının meydana geleceğini ifade eden Arslan, "Osmangazi Köprüsü'nü yaptık, körfezi dolaşmadan İstanbul'dan Bursa'ya, Yalova'ya geçebilir hale geldik. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaparak Avrupa-Asya trafiğini şehir merkezinin dışına çıkarmış olduk. Ancak hedefimiz, Marmara Denizi'nin etrafında bir ring oluşturmaktı. Çanakkale Köprüsü'yle bu tamamlanacak. Hedefimiz 18 Mart'ta temelini atmak" açıklamalarında bulundu.

"Seçim dönemine denk gelecek diye projelerimizi durdurma şansımız yok"

1915 Çanakkale Köprüsü'nün Çanakkale'nin tarihi dokusuna zarar vereceği iddialarına cevap veren Arslan, şu değerlendirmede bulundu: "Biz her projeyi tasarlarken, 'zararı nedir, bunu nasıl kaldırırız ama asıl faydası nedir' diye düşünürüz. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün yapılması gerektiğini Sayın Cumhurbaşkanımız başbakanken, Sayın Başbakanımız da bakanken 8-10 kez deklare etti. Çünkü 2023 hedefleri o günlerde ortaya kondu, o hedefler doğrultusunda yürüyoruz. Çevreciliğiyle, insanımızın hayatını kolaylaştırmasıyla, bölgede oluşturacağı katma değerle yapılması gereken bir işti. Yapılmasın diyenler, bir argüman ortaya koyuyorsa bizimle paylaşsınlar, haklılık payları varsa vazgeçelim. Aynı şey önce de oldu, bunda da olacak. Seçim dönemine denk geldiği için eleştiriler vardı. Kusura bakmayın seçim dönemine denk gelecek diye bizim projelerimizi durdurma şansımız da halimiz de yok."

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından "Çılgın proje" olarak duyurulan Kanal İstanbul projesi ile Marmara Denizi üzerinde yapay adacıklar yapacaklarını kaydeden Arslan, "Boyutu ile gerçekten çılgın bir proje. Süveyş, Panama var ama bunun yerine getireceği fonksiyon çok daha farklı. İstanbul boyutu ile çok büyük riskleri taşıyor. Özellikle, petrol taşımacılığında bu trafiği İstanbul'un içinden almak çok önemli. İstanbul için değer, İstanbul'un tarihi dokusunu korumanın parasal bir değeri yok. Mali boyutu çok daha büyük olan bu projeyi farklı bir şeklide yapabilir miyiz diye düşündük. Kanal İstanbul ile birlikte Karadeniz ve Marmara'da liman oluşturma çalışması var. Bunun dışında yapay adalar yapabilme şansı yakaladık. Ona malzeme bulmanız zor. Bizde hazır çıkan bir malzeme var. Bu sene içinde fiilen başlamak istiyoruz ama kılı kırk yarıyoruz. Bu büyükteki bir projede hata yapınca geri dönme şansınız yok. Son aşamaya geldik ama kamuoyuyla paylaşmak şu durumda doğru değil. Marmara'da yapmak uygun olur, Karadeniz'de yapay liman olur. Marmara Denizi'nin zeminine ve ekolojisine zarar vermeyecek şekilde olması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

İstanbul Yeni Havalimanı

Arslan, İstanbul Yeni Havalimanı inşaatında gelinen son noktayı değerlendirdiği konuşmasında, şu ifadelere yer verdi: "Üçüncü Havalimanı'nı kömür ocaklarının bulunduğu bataklıkları doldurarak yapıyoruz ve etrafta çok ciddi bir yeşillendirme çalışması yapıyoruz. İnşaat olarak yüzde 42 seviyesindeyiz. Şuan 23 bin kişi vardiyalı olarak 24 saat çalışıyor. İlkbahardan itibaren bu sayı 30 bine çıkacak. İlk pisti şuan bitti. Terminal yüzde 80 seviyesinde ve ortaya çıkmaya başladı. Ülkemizde AK Parti hükümetleri ile birlikte yılda 35 milyon içeride ve dışarıda yolcu uçuyordu. Bu sayı 185 milyona çıktı. 26 havalimanı 55'e çıktı. Sadece üçüncü havalimanında 200 milyon yolcu uçurmayı hedefliyoruz.

Yaptığımız her havalimanı, he bölünmüş yol, her demiryolu, her denizlimanı coğrafyamız etrafındaki ülkelerin bize ticari bağımlılığını arttırıyor. Ticari bağımlılık silah kadar önemli. Dünyadaki ticareti yönetenler ve pastanın büyük paydaşı olanlar 'Eyvah pastanın bir dilimi Türkiye'ye gidiyor' deyip bunun yolunu kesmeye çalışıyor. Bunun yolu da, ticaretin olmazsa olmazı ulaştırma projelerini durdurmaya çalıştılar. Onun için üçüncü havalimanını istemediler. 2012'yi dikkate aldığınızda sadece havacılık alanında oluşturduğumuz katma değer 22 milyar dolar. Biz 2025'te sadece bu havalimanından 25 milyar dolarlık bir katma değer oluşturacağız. Biz 2020'lerde yaklaşık 200 bin kişi çalıştırır olacağız. 2018'in ilk yarısında ilk etabı olan 90 milyon yolcuya hizmet eden kısmı açacağız. Sonra yolcu artış seviyesine göre 200 milyona giden kısmı açacağız."

"Siber olaylara müdahale edecek tecrübeli bir ekibimiz olacak"

Devlet kurumlarına gerçekleştirilen siber saldırıların önüne geçmek adına bir ekip oluşturduklarını belirten Arslan, "Teknolojinin kullanım alanı yaygınlaştıkça siz ona bağımlı hale geliyorsunuz ama bir o kadar da tehlikeli. Gerek rakipleriniz, gerek ülke olarak düşmanlarınız, gerekse bu işi keyif için yapanlar siber saldırılarla sistemlerinizde işlemlerinizi engellemek adına gayret sarf ediyorlar. Özellikle 15 Temmuz'dan hemen önceki süreçte başlamıştı, 15 Temmuz'dan sonra bu süreç iyice hızlandı. 

Ulaştırma Bakanlığı olarak, Siber Olaylara Müdahale Merkezi, siber olaylarla ilgili uzmanları bulundurduğumuz SOME'ler dediğimiz sayıları 100'leri geçti. Siber güvenlik eylem stratejisi adı altında bütün bakanlıkları ilgilendiren bir eylem stratejilerinde 2027'ye kadar herkesin bu alanda yapacakları da belirlendi. BTK başkanlı bu alanda yarışma başlattı. 25 binin üzerinde gencimiz başvuru yaptı. Bunların içinden başarlı gördüklerimizi eğiteceğiz. Bakanlık bünyesinde olmayacak ama kamuda veya özel sektörde istihdam ederek bu olaylara müdahalede tecrübeli bir ekibimiz olacak" diye konuştu.

"2020'de dünyanın 5G'ye geçmesi öngörülüyor"

Dünyanın 2020 yılında GSM'de 5G teknolojisine geçeceğini söyleyen Arslan, Türkiye'nin artık dünyayı geriden takip etmeyeceğini belirterek,

"75 milyon abone var. Bunun bir kısmı halen 2G'yi kullanıyor, bir kısmı 3G'yi kullanıyor. Bu kendi cihazlarından kaynaklı. 75 milyonun 51 milyonu 4,5G abonesi, bu 51 milyonun da 19 milyonu aktif olarak 4,5G'yi kullanıyor. Diğerleri de buna geçmiş durumda ama cihazlarını ve sim kartlarını buna uygun hale getirmeleri gerekiyor. Ülkemizde GSM operatörlerinin erişemediği yerler var. Bin 800 noktada bakanlığın evrensel hizmet fonundan kaynaklı erişim sağladığı yer var. 5G ve 4,5G'yle ilgili yüklenicilerin sorululuklarını yerine getirmeleri noktasında çalışmalarımız var. Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve birçok üniversiteyle önemli işbirlikleri yapıyoruz. 2020'de dünyanın 5G'ye geçmesi öngörülüyor. Biz geçmişteki gibi onları takip eden değil, dünyayla eş zamanlı geçmek istiyoruz" dedi.