Logo

Bakan Turhan'dan "Doğu Akdeniz" açıklaması

Bakan Turhan, Bakanlıkta düzenlenen Yeşil Liman Sertifika Töreni'nde yaptığı konuşmada, Doğu Akdeniz'deki gelişmeleri değerlendirdi. 

Türkiye'nin egemenlik haklarına rağmen bölgede "fırtına koparıldığını" belirten Turhan, şöyle devam etti:

"Akdeniz, altıyla üstüyle birilerinin ne arka bahçesidir ne ön bahçesi. Ülkelerin sınırları, egemenlik hakları ve uluslararası çerçeveler belli. Buna rağmen bize, 'Orada ne işiniz var?' deme cüretinde bulananlara, tek kelimeyle 'Hakkımızı yedirtmeyiz.' diyoruz. Bizim için tek bir çakıl taşımız ne kadar kıymetli ve vazgeçilmezse bir damla deniz suyumuz da o kadar kıymetli ve vazgeçilmezdir. Denizlerimizde liman yapmak ne kadar hakkımız ise egemenlik haklarımızdan kaynaklı kıta sahanlığımızda sondaj faaliyetleri yürütmek de o kadar hakkımızdır."  

Turhan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hükümetin bu konudaki haklılığını ve kararlılığını her fırsatta dile getirdiğini söyledi. 

 

"Türkiye'de denizciliğin ekonomik büyüklüğü 18 milyar doları aştı"

Denizcilikteki gelişmelere değinen Bakan Turhan, sektörün daha da gelişmesi, denizlerden sağlanan imkanların artması, kaynakların ekonomiye kazandırılması ve en etkin şekilde kullanılması hususlarına büyük önem verdiklerini belirtti. 

Turhan, denizlerin genişliği, zenginliği ve stratejik üstünlüğünün kendileri için önemli olduğunu vurgulayarak, "Önemli olan bu alanda üreten, işleyen, ışıldayan sektörümüzün de güçlü olmasıdır. Çünkü denizcilik sektörü ve ekonomisi, dünya ticaretinde önemli bir role sahiptir." diye konuştu.

Uluslararası deniz ticaretinin 2017'de yüzde 4'lük büyümeyle son 5 yılın en hızlı büyümesini yakaladığını ve geçen yıl sonu itibarıyla 11 milyar tona ulaştığını dile getiren Turhan, yaklaşık 17 trilyon dolar olan dünya ticaretinin 10 trilyon dolarlık bölümünün denizyoluyla gerçekleştirildiğine dikkati çekti.

Turhan, Türkiye'de denizciliğin ekonomik büyüklüğünün 18 milyar doları aştığını ve sektörün 1 milyona yakın istihdam sağladığını belirterek, altyapıları ve operasyonel verimlilikleriyle birden çok limanı, dünya sıralamasında üst sıralara taşımanın temel hedefleri arasında bulunduğunu kaydetti. 


"Limanlardaki trafik yoğunluğu yıllık yüzde 3 artıyor"

Ticari gelişmelere bağlı olarak limanlardaki trafik yoğunluğunun yılda ortalama yüzde 3 arttığını dile getiren Turhan, bunun, lojistik zincirinin en önemli halkasını teşkil eden ve kent merkezlerinde veya yakınında hizmet veren limanların çevre kirliliği, iş sağlığı ve güvenliğiyle yönetim sorunlarını da beraberinde getirdiğini söyledi.

Turhan, bu noktada çevrenin korunması ve ülkelerin sürdürülebilir kalkınma kavramı çerçevesinde gelişimlerini sağlayabilmeleri için tüm kesimlerinin katkı sağlaması gerektiğini ifade ederek, "Biz, öncü olup Yeşil Liman Projesi'ni bunun için hayata geçirdik. Amacımız limanlarımızda çevre, iş sağlığı ve güvenliği konularında etkin yönetim bilincinin oluşmasını sağlayarak, buraların uluslararası rekabet gücünü artırmaktır." diye konuştu.

Elleçleme ekipmanlarında fosil yakıt yerine elektrik tercih edildiğinde, hem operasyon maliyetlerinin yüzde 70-80 azaldığını hem de çevreye verilen zararın en alt seviyelere indirildiğini vurgulayan Turhan, işletmecilerin bunu göz ardı etmeyeceği kanaatinde olduğunu dile getirdi.

Turhan, uluslararası trafiğe açık diğer limanların da bu sertifikaya sahip yerler olabilmeleri için çalışmaların devam ettiğine dikkati çekerek, bu noktada herkese büyük görev ve sorumluluklar düştüğünü bildirdi.

Denizcilik sektöründeki değişimi etkileyecek unsurlar arasında enerji verimliliği, çevre dostu taşımacılık, yeşil gemi, yeşil liman ve bunlara ilişkin inovasyonların geldiğini anlatan Turhan, şunları kaydetti:

"Limanlarımızı ve gemi inşa sanayimizi kapasite, teknoloji ve verimlilik yönlerinden geliştirmeli, denizde seyir, can ve mal güvenliğini sağlamalıyız. Elbette filo yaşının gençleştirilmesi de göz ardı edilecek bir durum değildir."

Bakan Turhan, konuşmasının ardından Yeşil Liman Sertifikası almaya hak kazanan 15 limanın temsilcisine belgelerini takdim etti.