
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, “Türk tersanelerinde inşa edilen 2 acil müdahale römorkörü
ve 6 kılavuzluk hizmet botunu hizmete alıyoruz. Böylece filomuzdaki gemi
sayısını 109 ‘a çıkarmış oluyoruz” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne Acil Müdahale Römorkörleri
ve Kılavuzluk Hizmet Botları Teslim Töreni’nde konuştu. Bakan Uraloğlu, 2 Acil
Müdahale Römorkörü ile 6 Kılavuzluk Hizmet Botu’nu Kıyı Emniyeti Genel
Müdürlüğü’nün güçlü filosuna katmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Türk Denizciliğinin Altın Yılı
Denizlerin “Mavi Vatan” olduğunu
dile getiren Bakan Uraloğlu, “Bugün, Türkiye; bir kaptanın oğlu olan Sayın
Cumhurbaşkanımız liderliğinde gerek coğrafyamızın gerek dünya deniz ticaretinin
geleceğini inşa etme noktasında ciddi bir mesafe kat etmiştir. Ulaştırma ve
Altyapı Bakanlığı olarak hayata geçirdiğimiz tüm proje ve çalışmalarımız
Türkiye’nin, uluslararası denizcilik arenasındaki yerini ön sıralara taşıyarak
gurur verici başarılara yelken açmıştır.
Geride bırakmak üzere olduğumuz 2025 yılı Türk denizciliğinin altın yılı
olarak tarihe geçmiştir.”
Bakan Uraloğlu, 2002’de 8,9
milyon dedveyt ton ile 17. sırada olan Türk Deniz Ticaret Filosu’nu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonu doğrultusunda 2 bin 203 gemiyle
53,1 milyon dedveyt tona ulaştırarak dünya sıralamasında ilk 10’a taşıdıklarını
ifade etti.
Uraloğlu ayrıca, 550 bin
detveytton olan tersane kapasitesini 4,79 milyon detveyttona, 37 olan tersane
sayısını ise 85’e, balıkçı barınağı sayısını 178’den 400’ün üzerine, 152 olan
liman tesis sayısını 217’ye, 8 bin 500 olan yat bağlama kapasitesini yaklaşık
26 bine çıkardıklarını bildirdi.
“IMO Konsey üyeliğine 139
ülkenin desteğini alarak üst üste 14. kez seçildik”
Dünyanın en fazla konteyner
elleçleyen ilk 100 limanı arasına Aliağa Limanı’nı da eklediklerini vurgulayan
Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Ayrıca, bu yıl; Antalya Demre
Yat Limanı’nı ve Gazipaşa Yat Limanı’nı da hizmete aldık. Denizcilik alanında
karar verici ülkeler arasında saygın bir konuma yükselttiğimiz ülkemizin,
uluslararası denizcilik arenasındaki yerini ön sıralara taşıyarak gurur verici
başarılara da devam ediyoruz. En son Londra’da düzenlenen Uluslararası
Denizcilik Örgütü 34. Genel Kurulunda IMO Konsey üyeliğine 139 ülkenin
desteğini alarak üst üste 14. kez seçildik. Ülkemizin 65. denizcilik
anlaşmasını Umman Sultanlığı ile birlikte imzaladık.”
Gelinen noktada Türkiye’nin,
denizcilik sektöründe bölgesel bir güç olmanın ötesine geçerek küresel ölçekte
iddiasını büyüten bir aktör konumuna doğru kararlılıkla ilerlediğini ifade eden
Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin stratejik konumu, büyüyen filosu, gelişen liman ve
tersane altyapısıyla denizcilikte dünyada etkisi artan bir ülke hâline
geldiğini de vurguladı.
“Bu Yıl, 25 Gemi Kurtarma
Operasyonunu Başarı ile İcra Ettik”
Tüm bu başarılarla birlikte
denizlerde seyir, can, mal ve çevre emniyetine de büyük önem verdiklerini dile
getiren Bakan Uraloğlu, “Çünkü biliyoruz ki dünyanın en önemli boğazları olan
İstanbul ve Çanakkale Boğazları’nın kontrolünü elinde tutan ülkemiz, Akdeniz ve
Karadeniz Havzasındaki ülkelerin deniz ulaşımı ve uluslararası ticaret
faaliyetleri açısından anahtar konumdadır.” şeklinde konuştu.
Türk Boğazlarının, Karadeniz ve
Akdeniz ekonomik havzaları başta olmak üzere tüm dünya için önemli bir suyolu
ve enerji geçiş koridorlarından biri olduğunu vurgulayan Bakan Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Boğazlarımızda ne kadar yoğun
bir gemi trafiği olduğunun daha iyi anlaşılması amacıyla bazı istatistikleri
sizlerle paylaşmak istiyorum. 2025 yılı Kasım ayı sonuna kadar İstanbul
Boğazı’ndan 36 bin 978, Çanakkale Boğazı’ndan ise 40 bin 874 gemi olmak üzere
toplam 77 bin 852 gemi hareketi gerçekleşti. 11 ayda bu gemilerle 401 milyon
tonu petrol gibi tehlikeli yük olmak üzere 911 milyon ton yük taşındı. İstanbul
Boğazı’ndan geçiş yapan 36 bin 978 geminin yüzde 61’ine, Çanakkale Boğazı’nda
ise geçiş yapan 40 bin 874 geminin yüzde 54’üne yani toplamda 44 bin 601 gemiye
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğümüz eliyle kılavuzluk hizmeti verdik. 2025 yılının
ilk 11 ayında 193 can kurtarma operasyonu ile 611 kişiyi hayata bağladık. Yine bu yıl, 25 gemi kurtarma operasyonunu da
başarı ile icra ettik.”
Söz konusu operasyonlardan bir
tanesinin de 28 Kasım tarihinde Mısır’dan Rusya’ya seyir halindeyken Karadeniz
açıklarında saldırıya uğrayan Kairos isimli tankere gerçekleştirdikleri
kurtarma operasyonu olduğunu kaydeden Bakan Uraloğlu, “Kıyı Emniyeti Genel
Müdürlüğümüze bağlı ekiplerimiz, Sahil Güvenlik Komutanlığımızla tam bir
koordinasyon içinde, büyük bir özveri ve profesyonellikle hareket ederek gemide
mahsur kalan 25 mürettebatı, burnu kanamadan sağ salim karaya ulaştırmayı
başarmıştır. Türkiye'nin deniz emniyeti konusundaki üstün standartlarını, kriz
yönetimindeki yetkinliğini ve uluslararası sulardaki sorumluluk bilincini tüm
dünyaya bir kez daha güçlü bir şekilde ilan etmiştir. İşte bu, yalnızca ulusal sınırlarımızla
sınırlı kalmayan, uluslararası denizcilik camiasında yankı bulan, takdir edilen
ve örnek gösterilen büyük bir başarı ve operasyonun ta kendisidir!”
açıklamasında bulundu.
Bu kahramanca müdahalede emeği
geçen tüm denizcilere, Kıyı Emniyeti ekiplerine, koordinasyonu sağlayan
kurumlara ve fedakâr çalışanlara bir kez daha teşekkür ettiğini dile getiren
Uraloğlu, “Bu tür başarılar, Mavi Vatan'ımızın güvenliğini sağlama konusundaki
sarsılmaz kararlılığımızı, teknik kapasitemizi ve insani değerlerimizi en güzel
şekilde ortaya koymaktadır.” dedi.
“2 Acil Müdahale Römorkörü ve
6 Kılavuzluk Hizmet Botunu Bugün Hizmete Almaktayız”
Tehlike arz eden durumlara karşı
Bakanlık olarak denizlerde seyir emniyetini, can, mal ve çevre güvenliğini
artırmaya yönelik yatırımları tüm hızıyla sürdürdüklerini söyleyen Uraloğlu,
sözlerine şu şekilde devam etti:
“Gemi Trafik Hizmetleri
Merkezlerimizi ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğümüzü geliştirecek ve
güçlendirecek yatırımları daha da arttırıyoruz. Çünkü ülkemizin deniz
ticaretindeki büyüme stratejisi, denizcilik sektöründe uluslararası arenada
daha fazla söz sahibi olmayı hedefliyor. Sadece ticari anlamda büyümeyi değil,
aynı zamanda denizlerimizin güvenliğini, seyir emniyetini ve çevre koruma
standartlarını da en üst seviyede tutmaya gayret ediyoruz.”
Bu kapsamda Kıyı Emniyeti Genel
Müdürlüğünün, görev ve sorumluluklarını en üst düzeyde yerine getirmek için
sürekli olarak gelişen teknolojiye ayak uydurduğunu ve filosunu güçlendirdiğini
anlatan Uraloğlu, “Bunu teminen Türk tersanelerinde inşa edilen 2 acil müdahale
römorkörü ve 6 kılavuzluk hizmet botunu bugün hizmete almaktayız. Böylece
filomuzdaki gemi sayısını 109 ‘a çıkarmış oluyoruz.” dedi.
Acil müdahale ve kurtarma
operasyon kabiliyetlerinin artırılmasında etkin bir rol oynayacak olan bu yeni
römorkörlerin ve kılavuzluk hizmet botlarının Genel Müdürlüğün deniz güvenliği
ve çevre koruma çabalarına önemli katkı sağlayacağını dile getirdi. Bakan
Uraloğlu, “Denizlerimizin tüm zorlu koşullarında bile çevresel hassasiyet ile
insan hayatı için özverili bir şekilde görevlerini sürdüren uzman ve deneyimli
personelimiz ile birlikte her türlü acil duruma 7/24 hazır bir şekilde hizmet
vereceklerdir. Hayırlı uğurlu olsun.” şeklinde konuştu.
Kıyı Emniyeti Genel
Müdürlüğüne 506 Milyon Dolar Yatırım
Son 23 yılda Kıyı Emniyeti Genel
Müdürlüğüne 506 milyon dolar yatırım gerçekleştirdiklerini dile getiren Bakan
Uraloğlu, “Bu yatırımın deniz araçlarına yapılan kesimi 392 milyon dolar. Bu
yapılan yatırımlara karşılılık ise sadece römorkörlerle 2025 yılında yaklaşık
152 milyon dolar gelir elde ettik. Yerli römorkörlerimizin yanı sıra teknolojik
yatırımlarımız da hız kesmiyor.” dedi.
Hem filoyu hem de teknolojiyi
millileştirdiklerini söyleyen Bakan Uraloğlu, “Gemi trafiğinden kaynaklı
risklerin minimize eden akıntı ölçüm sistemimizi, TÜBİTAK Marmara Araştırma
Merkezi’yle birlikte 2017 yılında İstanbul Boğazı’nda, 2024 yılında da Çanakkale
Boğazı’nda kurduk.” açıklamasında bulundu.
Bugün kullanmakta oldukları gemi
trafik sistem radarlarının 3 adedini önceki yıllarda millileştirerek faaliyete
aldıklarını hatırlatan Bakan Uraloğlu, “8 adedini de önümüzdeki yıllarda
Aselsan tarafından geliştirilen radarlarla millîleştireceğiz. Yine, kıyılarımızda
deniz güvenliğini arttırmak adına ülkemizin dört bir yanında denizcilerimize
yol gösterip ışık tutan 42’si tarihî olmak üzere 488 deniz fenerimizi bir
program dâhilinde restore ediyoruz. Türkiye Yüzyılı Vizyonumuz doğrultusunda,
Mavi Vatan’ımızın her köşesinde yerli ve milli hamlelerimiz artarak devam
edecek.” şeklinde konuştu.