
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye ve İtalya arasında gerçekleştirilen 10 bininci
Ro-Ro seferinin hattın gücünü bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti. Bakan
Uraloğlu, Ro-Ro taşımacılığının geliştirilmesi için Ulaştırma ve Altyapı
Bakanlığı olarak önemli adımlar attıklarını kaydederek “Yeni hatlarda veya
kapasitesi yüzde 50 artırılan mevcut hatlarda kullanılacak gemilere destek
sağlıyoruz. Bu teşviklerin somut bir örneği olarak, İzmir-Sete(Fransa) hattı
Bakanlığımızın destekleriyle hayata geçti.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye-İtalya Arasında Gerçekleştirilen 10 Bininci Ro-Ro
Seferi Töreni’nde konuştu. Ephesus Seaways adlı geminin İtalya’nın Trieste
Limanı’na uğurlanacağı törende açıklamada bulunan Uraloğlu, tarih boyunca
Türkiye’nin hem coğrafi hem de kültürel olarak Asya, Avrupa ve Afrika
kıtalarının, kadim medeniyetlerin ve ulaşım koridorlarının kesişme noktasında
yer aldığını söyledi.
“Uluslararası Denizciliğin
Geleceğini Şekillendiriyoruz”
Bakan Uraloğlu, tarihte her zaman
önemini sürdürmüş olan İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının kontrolünü elinde tutan
Türkiye’nin Akdeniz Havzası ve Karadeniz Havzası’ndaki ülkelerin deniz ulaşımı
ve uluslararası ticaret faaliyetleri açısından kilit bir geçiş noktası olarak
ekonomik ve politik dengeleri belirleyici bir rol oynadığını belirtti.
Uraloğlu, “Bütün ulaşım modlarını düşündüğümüzde karayolu, demiryolu ve
denizyolu noktasında ülkemizin ne kadar stratejik bir öneme sahip olduğunu ve
bir köprü konumunda olduğunu görebiliriz. Havacılıkta 4 saatlik bir uçuşla 67
ülkeye ulaşabiliyoruz. 1,5 milyar insan, 51 trilyon dolar gayrisafi milli
hasıladan bahsediyoruz.” dedi.
Uraloğlu, denizcilikte ise
Anadolu’nun kara taşımacılığı ile beraber Orta Koridor üzerinden üç denize
açılan ve Avrupa’ya uzanan stratejik önemine vurgu yaparak “Bu nedenle, doğal
bir yarımada olan, kara sınırlarının üç katı kadar deniz sınırlarına sahip
ülkemiz için attığımız her adımda tarihsel birikimimiz, jeopolitik gücümüzle
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde uluslararası
denizciliğin geleceğini şekillendiriyoruz.” ifadelerini kullandı.
“İlk 10’daki Yerimizi Almak
İçin Durmaksızın Çalışıyoruz”
2024 yılında dünya yük
taşımacılığının yüzde 88’inin denizyollarıyla gerçekleştiğini ve küresel
denizyolu yük trafiğinin yüzde 2,4’lük bir artışla 12,6 milyar tona ulaştığını
belirten Bakan Uraloğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bu rakamlar, denizciliğin
küresel ticaretin omurgası olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Denizcilik,
küresel ticaretin yalnızca kalbi değil, aynı zamanda en stratejik limanıdır.
Çünkü denizyolu yüklerin tek seferde büyük miktarlarda en ucuz, en çevre dostu
ve en emniyetli şekilde taşınması imkânını sağlamaktadır. 2002 yılında 8,9
milyon DWT kapasiteyle dünyada 17. sırada yer alan Türk sahipli filomuz, 2024
yılı sonu itibarıyla 52,9 milyon dedveyt tona ulaşarak dünyada 11. sıraya
yükseldi. 2 bin 154 gemiden oluşan filomuz, bir önceki yıla göre yüzde 6,2’lik
bir artışla büyümeye devam etmektedir. İlk 10’daki yerimizi almak için de
durmaksızın çalışıyoruz.”
“Limanlarımızda Elleçlenen
Konteyner Miktarı Yüzde 443 Artmıştır”
Bugün, Türkiye’nin dış ticaret
taşımalarının yüzde 86’sı denizyolu ile gerçekleştirildiğinin altını çizen
Uraloğlu, “2002 yılından bu yana limanlarımızda elleçlenen yük miktarı yüzde
180, konteyner miktarı ise yüzde 443 artmıştır. 2024 yılında limanlarımızda
elleçlenen yük miktarı yüzde 2 artarak yaklaşık 532 milyon tona, konteyner
miktarı ise yüzde 7,8 artarak 13 milyon 529 bin 729 TEU’ya ulaşmıştır.”
ifadelerini kullandı.
Uraloğlu, Tekirdağ, Ambarlı,
Kocaeli ve Mersin’deki konteyner limanlarının, dünyada ilk 100 liman arasında
yer alarak Türkiye’nin denizcilik gücünü küresel arenada tescil ettiğini de
dile getirerek “Yine, 2025 yılının Ocak-Nisan döneminde; limanlarımızda
elleçlenen yük miktarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,4 artarak
181 milyon 904 bin 970 tona çıkmıştır. Elleçlenen konteyner miktarı ise 4
milyon 451 bin 227 TEU olarak gerçekleşmiştir.” dedi.
Ro-Ro Taşımacılığı Kombine
Taşımacılığın En İşlevsel Türlerinden
Ro-Ro taşımacılığının, kombine
taşımacılığın en işlevsel türlerinden biri olduğunu vurgulayan Uraloğlu,
“Ülkemizin coğrafi konumu, bu taşımacılık türünü karayoluyla yapılan
uluslararası eşya taşımacılığına yeni çıkış yolları ve güzergâhlar sunan bir
avantaja dönüştürmüştür. Avrupa, Ege, Karadeniz ve Marmara denizlerinin coğrafi
yapısının elverişli olması, Ro-Ro taşımacılığını hem ülkemizde hem de Avrupa
coğrafyasında daha cazip hale getirmiştir.” diye konuştu.
“Yeni Hatlarda veya Kapasitesi
Yüzde 50 Artırılan Mevcut Hatlarda Kullanılacak Gemilere Destek Sağlıyoruz”
Avrupa Birliği’nin Marco Polo
I-II programları, kısa mesafeli denizyolu taşımacılığına verdiği önem ve
finansman desteği, Ro-Ro sektörünü Avrupa ve yakın coğrafyasında
güçlendirdiğini kaydeden Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye olarak bizler de bu
teşviklerden azami ölçüde faydalanarak Ro-Ro hatlarımızı genişletiyor, kombine
taşımacılığın sunduğu fırsatları en etkin şekilde kullanıyoruz. Ro-Ro
taşımacılığının geliştirilmesi için Bakanlığımızca başka önemli adımlar da
atıyoruz. Bu kapsamda 2022 yılı Ağustos ayında Karayoluyla Taşınan Yüklerin
Denizyoluna Aktarılmasının Desteklenmesi Hakkındaki Yönetmeliğimizi hayata
geçirdik. Bu yönetmelik ile limanlarımız ve diğer ülke limanları arasında
Ro-Ro/Ro-Pax gemileriyle düzenli sefer yapmak amacıyla açılacak yeni hatlarda
veya kapasitesi yüzde 50 artırılan mevcut hatlarda kullanılacak gemilere destek
sağlıyoruz.”
“Türk Bayraklı Gemilerin
Donatanlarına Yük Birimi Başına 20 ABD Doları Destek Veriyoruz”
Uraloğlu, bu kapsamda düzenli
sefer yapan Türk Bayraklı Ro-Ro gemilerinin donatanlarına, geminin sefer
yaptığı her 10 deniz mili için yük birimi başına 2 dolar; Türk Bayraklı Ro-Pax
gemilerinin donatanlarına ise her 10 deniz mili için yük birimi başına 3 dolar
ödeme yaptıklarını vurgulayarak “Sefer mesafesi 20 deniz milinin altında olan
Türk bayraklı gemilerin donatanlarına ise yük birimi başına 20 ABD doları
destek veriyoruz. Ayrıca, bayrak ayrımı gözetmeksizin teşvikten faydalanan
Ro-Ro ve Ro-Pax gemilerinin kılavuzluk ve römorkaj ücretleri de Bakanlığımız
tarafından karşılanıyor.” şeklinde konuştu.
“Taşınan Yük Birimi,
Kılavuzluk ve Römorkaj Destekleriyle 25 Milyon Lira Teşvik Sağladık”
Yine bu teşviklerin somut bir
örneği olarak, bin 280 deniz mili uzunluğundaki İzmir-Sete(Fransa) hattının
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının destekleriyle hayata geçtiğine dikkati çeken
Uraloğlu, “Bu hat için hat operatörü yaklaşık 120 milyon lira yatırım yaparken,
Bakanlık olarak biz de taşınan yük birimi, kılavuzluk ve römorkaj destekleriyle
25 milyon lira teşvik sağladık. Bu desteklerimiz, söz konusu yatırımın yaklaşık
yüzde 21’inin devlet tarafından karşılandığını göstermektedir. Bu tür
teşvikler, Ro-Ro taşımacılığının hem ekonomik hem de çevresel faydalarını
artırmakta, sektörümüzün küresel rekabet gücünü yükseltmektedir. Ülkemizin eşsiz coğrafi konumu da bu
taşımacılık türünü uluslararası ticarette bir köprü haline getirmiştir.” dedi.
“Ro-Ro Hatlarımızda 706 Bin
387 Araç Taşıdık”
Uraloğlu, Akdeniz ve Karadeniz
bağlantılı Ro-Ro hatlarının, karayolu taşımacılığına alternatif güzergâhlar
sunarak hem maliyetleri düşürmekte hem de çevre dostu bir taşımacılık
anlayışını güçlendirmekte olduğunu dile getirerek sözlerine şu şekilde devam
etti:
“Bugün, Türkiye’den Avrupa’ya;
Tuzla, Yalova, Mersin, Çeşme, Ambarlı, Tekirdağ, Gemlik ve Kocaeli Kalkışlı
olmak üzere toplam 18 Ro-Ro hattımız var. Bu hatlar ile Trieste, Patras, Bari,
Sete, Lavrio, Sakız Adası, Marsilya, Valensiya, Anvers gibi Avrupa’nın 9 önemli
limanına ulaşıyoruz. Karadeniz’de; Samsun, Karasu ve İstanbul kalkışlı 5 hat
ile Tuapse, Novorossisk ve Köstence’ye, Akdeniz’de ise Mersin ve Taşucu
kalkışlı yine 5 hat ile Gazimağusa, Girne, Trabluşşam’a varıyoruz. Yani
toplamda 28 Ro-Ro hattı güzergahımız var ve 2024 yılında yurt dışı bağlantılı
düzenli Ro-Ro hatlarımızda 706 bin 387 araç taşıdık.”
Bu araçların yüzde 69’unun Avrupa
bağlantılı hatlarda, yüzde 15,5’inin Akdeniz’de, yüzde 15,2’sinin Karadeniz’de
taşındığına dikkati çeken Uraloğlu, “Yaklaşık 1 milyon aracı biz karayolu
taşımacılığından denize aktarmış olduk. Sadece çevre konusu değil, aynı zamanda
trafik, ulaşım, can ve mal güvenliği noktasında çok ciddi bir katkı sağladık.”
İfadelerini kullandı.
Avrupa taşımalarının yüzde
68’inin ise İtalya hattında gerçekleştiğini söyleyen Bakan Uraloğlu, “2025
yılının ilk dört ayında ise yurt dışı bağlantılı Ro-Ro hatlarında taşınan araç
sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 8 artarak 246 bin 816’ya
ulaşmıştır. Bu veriler, Ro-Ro taşımacılığının limanlarımızdaki yük artışından
daha yüksek bir performans sergilediğini açıkça göstermektedir. Dolayısıyla
2025 rakamlarının 2024’ün çok üzerine çıkacağına biz eminiz.” açıklamasında
bulundu.
“DFDS’nin Acenteliğini Yaptığı
22 Farklı Gemi, Limanlarımızda 7 Milyon 914 Bin 394 Ton Yük Elleçledi”
Türkiye-İtalya Ro-Ro hattında
önemli bir rol oynayan DFDS Denizcilik ve Taşımacılık A.Ş.’ye de özel bir
parantez açan Uraloğlu, “2024 yılında, DFDS’nin acenteliğini yaptığı 22 farklı
gemi, limanlarımızda 7 milyon 914 bin 394 ton yük elleçlemiş, bu miktar toplam
yükün yüzde 1,49’unu oluşturmuştur.” şeklinde konuştu. Uraloğlu, Ro-Ro
hatlarında taşınan 706 bin 387 aracın yüzde 58’ine tekabül eden 409 bin 529
adedinin de yine DFDS tarafından taşındığını kaydetti.
Uraloğlu, söz konusu gemilerin
Pendik Limanı, Yalova, Mersin, Marmara Ereğlisi, Alsancak ve Haydarpaşa Limanı
gibi stratejik noktalarda faaliyet gösterdiğini belirtti. Uraloğlu, bu
rakamların DFDS’nin Türkiye’nin denizyolu taşımacılığındaki lider konumunu
pekiştiren katkılarını açıkça ortaya koyduğunu ifade etti. Uraloğlu, “Bugün
burada DFDS’nin gemisiyle gerçekleşecek Türkiye-İtalya arasındaki 10 bininci
Ro-Ro seferi, bu hattın gücünü ve ülkelerimiz arasındaki ticaret köprüsünün
sağlamlığını bir kez daha ortaya koymaktadır.” dedi.
“Hedefimiz, Ay Yıldızlı
Bayrağımızı Uluslararası Sularda Daha Fazla Dalgalandırmak”
Türkiye-İtalya arasındaki 10
bininci Ro-Ro seferinin sadece bir dönüm noktası değil, aynı zamanda geleceğe
yönelik hedeflerinin de bir başlangıcı olduğunu belirten Uraloğlu, “Hedefimiz,
ay yıldızlı bayrağımızı uluslararası sularda daha fazla dalgalandırmak,
denizcilik sektörümüzü dünyanın liderleri arasına taşımak ve küresel
ticaretteki rolünü daha da güçlendirmektir.” açıklamasında bulundu.