Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) öncülüğünde kurulan İslam İşbirliği Teşkilatı Yayıncılık Düzenleyici Otoriteler Forumu (IBRAF) ve Karadeniz Yayıncılık Düzenleyici Otoriteler Forumu (BRAF) tarafından düzenlenen "4. Global Satellite Show & 1. Broadcast Eurasia"nın (GSS) açılış töreni, İstanbul Fuar Merkezi’nde yapıldı.
Fuara, etkinliğin iletişim sponsoru TRT’nin canlı yayınıyla bağlanan Turhan, TRT Haber muhabirinin sorularını cevapladı.
Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin Yetkili Temsilciler Konferansı için Dubai’de bulunduğunu aktaran Turhan, konferansta küresel gelişmeleri ele aldıklarını, bunun yanı sıra birliğin seçimlerine de katıldıklarını söyledi.
Uydu ve yayıncılık alanındaki çalışmalara ağırlık verdiklerini anlatan Turhan, “6A Haberleşme Uydusu’nu yerli olarak imal ediyoruz. Kahramankazan’daki tesislerde tamamen yerli olarak geliştiriliyor.” bilgilerini verdi.
“5A ile 5B uydularımızı uygun bir şekilde gerçekleştireceğiz”
Turhan, proje yöneticiliğini TÜBİTAK Uzay Projeleri’nin yaptığı uydunun 2020 yılında tamamlanmasını hedeflediklerini söyledi.
5A ve 5B uydularına ilişkin çalışmaların sürdüğünü belirten Turhan, bu projelere ilişkin şu bilgileri verdi:
“5A ve 5B uydularımız dünya üzerindeki daha geniş bir alanda uydu yayını yapma imkanını bize sağlayacaktır. Bu uyduları Airbus Defence and Space (D&S) firmasıyla geçen sene yaptığımız sözleşme ile 5A ve 5B uydularımızı uygun bir şekilde gerçekleştireceğiz. Şu anda uyduların Ön Tasarım Gözden Geçirme Fazları tamamlandı, uydularımız en son kritik gözden geçirme safhasındadır. TÜRKSAT 5A’yı inşallah 2020 yılında, TÜRKSAT 5B’yi de 2021 yılında uzaya fırlatmayı hedefliyoruz.”
"Türkiye 1994'te uzaydaki maddi varlığına kavuştu"
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Enver İskurt ise konuşmasında GSS ile sektör paydaşlarının uydu ekosisteminin gelişimine yön veren üst yöneticiler (CEO) ve şirketlerle bir araya gelerek pek çok birikim ve tecrübeyi paylaşma fırsatı bulduğunu belirterek, Türkiye’nin uydu yayıncılığı serüveni hakkında bilgiler verdi.
İskurt, şunları kaydetti:
“Türksat'ın Gölbaşı Yerleşkesi'nde 1978 yılında kurulan ilk yer istasyonu AKA-1 ile INTELSAT üzerinden Atlantik Bölgesi uyduları kullanılarak 3 ülke ile haberleşme sağlandı. 1990 Yılında Fransız Aerospetiale firması ile 'Türksat Milli Haberleşme Uyduları' sözleşmesi imzalanana kadar da bu konuda birçok adım atıldı.
Sözleşmenin üzerinden 4 yıl geçtikten sonra 11 Ağustos 1994'te nihayet Türkiye de uzaydaki maddi varlığına kavuştu. Ülkemizin ilk uydusu Türksat 1B, Fransız Guyanası'ndan fırlatılarak uzaydaki yolculuğumuz başladı. 1996 yılında ise Türksat 1C uydusunun fırlatılmasıyla uydu filomuz güçlendi. 2001 yılında fırlatılan Türksat 2A uydusu ile Türkiye, uydu işletme kabiliyeti olan ülkeler arasında yer aldı. Bugün ne mutlu ki Türksat, 3 haberleşme ve 3 gözlem uydusundan oluşan uydu filosuyla dünya liginde yer alıyor.”
“Türksat 6A uydumuzun yapım çalışmalarını sürdürüyoruz”
Türkiye’nin uydu haberleşmesi alanında hayalleri gerçeğe dönüştürme yolunda ilerlediğini anlatan İskurt, şöyle konuştu:
“Milli uydu ekosistemimizin geliştirilmesi, uzay ve uydu teknolojilerinin altyapısının kurulması için çalışıyoruz. Uzay Sistemleri ve Test Merkezi’nde Türksat 6A uydumuzun yapım çalışmalarını sürdürüyoruz. Amacımız 2020 yılının sonunda Türksat 6A'nın üretimini tamamlamak.
Bu vesileyle kendi uydusunu yapan sayılı ülkelerden biri olacağız. Türksat 5A ve Türksat 5B uydularımızda yerli kaynaklar ve Türksat mühendislerimizin çalışmalarıyla yer alacağız. Yaklaşık 2 yıl içinde kiralık uydular yerine kendi uydularımız üzerinden haberleşiyor olacağız. Ülkemizin uydu üretimi konusunda attığı adımlar, bu alandaki hayallerimizin gerçekleştirildiğine işarettir.”