Taksicilerin sorunlarının çözümü için bugüne kadar ellerinden geleni yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini belirten Yıldırım, şunları kaydetti:
"Taksiciler, Atatürk Havalimanı'nın çok önemli paydaşlarından birisi. Milyonlarca misafirimize hizmet ediyorlar. Atatürk Havalimanı'nın büyümesinde ve Avrupa'da üçüncü sıraya yükselmesinde taksici esnafımızın çok önemli katkısı var. Ülkemizin gelecekte havacılıkta daha da büyümesi, taksicilerimizin hem kendilerini yenilemelerini hem de hizmet standartlarını artırmalarını beraberinde getirecektir. Havalimanı işletmek yetmez, havaalanında gidişler-gelişler, bunun arka planındaki çalışmalar sizinle ancak bir anlam ifade eder. Ülkemize, şehrimize gelen misafirlerimiz havaaalanı dışına çıkınca ilk olarak sizinle temas kurar. Giderken yine sizinle temasları olur. Dolayısıyla iyi hatıralarla ülkemizden ayrılmaları sizin onlarla olacak münasebetinize bağlı. Yeni havalimanı ile ilgili bir endişeniz olmasın. Orada daha geniş imkanlarla, daha fazla iş imkanıyla var olmaya devam edeceksiniz."
Yıldırım, Türkiye'nin ulaşımından ve iletişimden sorumlu olduğunu anımsatarak, 78 milyon vatandaşın günlük yaşamıyla iç içe olduklarını ve amaçlarının milletin rahat, mutlu bir şekilde seyahat etmesi, Türkiye'nin her tarafına rahat ve güvenli bir şekilde gitmesi olduğuna dikkati çekti.
"Bu bir istiklal ve istikbal mücadelesidir"
Türkiye'nin zor günlerden geçtiğine işaret eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maalesef ülkemizin bütünlüğüne, milletimizin kardeşliğine, birliğine, beraberliğine yönelik haince planlar tezgahlanıyor. İçeride ve dışarıda bu planları destekleyenler var. Bunları hepimiz görüyoruz. Bu mücadelenin ne anlama geldiğini de hepimiz biliyoruz. Bu bir istiklal ve istikbal mücadelesidir. Hiç kimse ama hiç kimse bu milletin birliğini, beraberliğini ve kardeşliğini bozamaz. Düşmanlara, teröristlere verecek bir çakıl taşımız dahi yok. Bu vatan bize dedelerimizden yadigar kaldı. Bizim çocuklarımıza ve torunlarımıza aynen teslim etmek gibi bir görevimiz var. Bugünlerde ihtiyacımız olan, daha fazla kucaklaşmak, kenetlenmek. Bu bayrak kolay elde edilmedi. Bu bayrağın renginde şehit kanları var. Bu bayrağın hilalinde 'bağımsızlık benim karakterim' diyen milletin adı var. Bu bayrağın yıldızında, şehadetleriyle yıldızlaşan her bir şehidimiz temsil ediliyor. Bu bayraklar inmez, bu ezanlar dinmez. Şehitlerimiz var. Bağrımız yanıyor, acı çekiyoruz. Haince, kahpece, kalleşçe masum insanları öldürmek için her türlü kirli oyuna başvuruyorlar. Ama acımızı içimize gömeceğiz, şehitleri kalbimize yerleştireceğiz. Bu bağımsızlık yolunda, millet ve dava yolunda zerre kadar tereddüt yok, geri adım yok. Bu ülke topraklarında son terörist de temizleninceye kadar operasyonlar aynen devam edecek. İçeride, dışarıda bunların arkasında olan kim olursa olsun, bizim dostluğumuz ne kadar güvenli ise düşmanlığımız da o kadar şiddetlidir."
Bakan Yıldırım, ziyaretten sonra gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
"Üçüncü havalimanındaki inşaat hızı tatmin ediyor mu?" sorusuna Yıldırım, "Üçüncü havalimanındaki çalışmalar iyi gidiyor. Planladığımız şekilde gidiyor hatta biraz da planladığımızın önünde diyebilirim. 90 milyon kapasiteli ilk bölümü 2018 yılının ilk çeyreğinde açılmış olacak. Buna uygun iş takvimi devam ediyor. Daha sonra ikinci ve üçüncü etapları yapıldığında üçüncü havalimanı dünyanın en büyük havalimanı olma unvanına sahip olacak. Bu havalimanıyla birlikte Türkiye, Avrupa'nın, Kafkasların, Kuzey Asya'nın, Afrika'nın ve Ortadoğu'nun merkezi haline gelecek" yanıtını verdi.
Yıldırım, üçüncü köprü bağlantı yollarının ihalesinin iptaline ilişkin soru üzerine, "Doğru, ihalenin 2 ay kadar ertelemesi var. Firmalardan yoğun bir istek var. Hazırlık çalışmalarını tamamlayamadıkları için bize müracaat ettiler. Biz de bu müracaatları yerinde bulduk ve ilave süre verdik. Amacımız, daha fazla katılımı sağlamak, daha fazla rekabet oluşmasına imkan vermek" ifadelerini kullandı.