Logo

"Sağlıklı işleyiş günü kurtarma amaçlı değil gelecek vizyonunu içine alan hamleleri zorunlu kılar."

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının 2020 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda sunum yapan Bakan Turhan, ulaşım ve iletişim yatırımlarının ve çalışmalarının lüks değil elzem olduğunun herkesin kabul ettiği gerçek olduğunu söyledi.

Ulaştırma altyapısı ve bilgi iletişim sektörünün, dünyanın nabzı olduğunu dile getiren Turhan, bugün dünya düzeninin, ulaştırma ve haberleşme sektörlerinin sunduğu imkanlar etrafında şekillendiğini ifade etti.

Yine değişmesi öngörülen güç dengelerinin de bu sektörlerin gelişimine paralel olarak şekilleneceğini belirten Turhan, şöyle konuştu:

 "Dünya ticaret hareketliliğinin batıdan doğuya doğru ilerlediği dönemde özellikle doğudaki ülkelerin, ulaşım altyapısına yönelik hamlelerini, birbiriyle bağlantılı şekilde gerçekleştiriyor olmaları, elbette tesadüf değildir. Önümüzdeki yarım asrı şekillendirmesi beklenen Kuşak ve Yol Projesi bunun en somut örneğidir. Ülkemiz proje kapsamındaki orta koridorun, en kritik noktalarından birinde yer almaktadır. Üzerinde durulması gereken bir diğer önemli şey ise üretim meselesidir. Gelişmeyi, kalkınmayı daimi kılan üretimdir. Üretimin olduğu her yerde de ulaşım ve iletişim sisteminin sağlıklı işlemesi zaruridir. Sağlıklı işleyiş ise günü kurtarma amaçlı değil gelecek vizyonunu içine alan hamleleri zorunlu kılar. Her dönemde o günün nabzını tutabilmek ancak dinamik hedeflerle mümkün olabilir. Son 17 yılda bu şiarla hareket edilmiştir. Yani üretimin, kalkınma hamlelerinin önü bu şekilde açılmıştır."

Turhan, başlatılan yerli ve milli üretim hamlelerinin, ulaşım ve iletişim altyapı çalışmalarının en önemli meyveleri olduğuna dikkati çekerek, bu meyvelerin, gelecek kuşaklara bırakılacak en önemli miraslar arasında yer aldığını bildirdi.

Çalışmaya, taş üstüne taş koymaya, yeni hamleler, yeni projeler üretmeye, kararlılıkla devam edeceklerini vurgulayan Turhan, "Coğrafi avantajımızdan en iyi şekilde faydalanarak modlar arası ve çok modlu uygulamaların geliştirilmesi, demiryolu ve denizyolu taşıma paylarının arttırılması, hızlı, esnek, emniyetli, güvenilir ve entegre ulaştırma sisteminin tahkim edilmesiyle lojistik maliyetlerin düşürülmesi, ticaretin kolaylaştırılması ve ülkemizin rekabet gücünün artırılması her daim temel amacımız olacaktır." diye konuştu.

 

Yatırım harcamalarında karayolu birinci sırada

Yatırım harcamalarında yüzde 62'lik payla karayolunun birinci sırada yer aldığını ifade eden Turhan, yatırımların daha hızlı tamamlanarak vatandaşların hizmetine sunulabilmesinin önemine işaret etti.

Turhan, 198,5 milyar liralık kamu-özel iş birliği (KÖİ) projesini başlattıklarını bildirerek, söz konusu yatırımların yüzde 77'sinin tamamlandığını, yapımı devam eden KÖİ projeleriyle 45,5 milyar liralık daha yatırımın ülkeye kazandırılacağını kaydetti.

Bakanlığın yatırım portföyünde KÖİ projeleri hariç var olan 495 ana projenin büyüklüğünün 505 milyar lira olduğunu, bunun 237,5 milyar liralık kısmının gerçekleştirildiğini ifade eden Turhan, "Gerek ulaşım yatırımları gerekse gelişen ekonomimizin diğer paydaşları sayesinde satın alma gücü paritesi açısından ülkemiz dünyanın en büyük 13. ekonomisi haline geldi. Türkiye sadece coğrafi değil tarihsel, sosyal, kültürel ve ekonomik avantajlarıyla da dünyanın en kıymetli bölgelerinden biri üzerinde yer alıyor." diye konuştu.

Yaşanan coğrafyada 1 milyar 590 milyon insanın yaşadığı, 39 trilyon 300 milyar dolar Gayrisafi Milli Hasılaya sahip, 7,6 trilyon dolar ticaret hacmi bulunan 67 ülkeye ulaşabildiğini dile getiren Turhan, Bakanlık ile Bakanlığa bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarının 2003-2018 yıllarında devlet bütçesi ve KÖİ ile yapılan yatırımlarının toplam tutarının 148 milyar dolar olduğunu söyledi.

Turhan, yapılan yatırımların Gayri Safi Yurt İçi Hasıla etkisinin 290 milyar dolar, üretim etkisinin 629 milyar dolar ve istihdam etkisinin ise yıllık ortalama 602 bin kişi olarak ortaya çıktığına dikkati çekerek, "Yatırımlar sayesinde ülkemizin hem beşeri hem de maddi kaynaklarının verimli kullanılması sonucu sadece 2018 yılında 12,7 milyar dolar tasarruf elde edildi." dedi.

 

"Karayolu ulaşımının kalitesini arttırmak için çalışıyoruz"

Türkiye'de gelecek 20 yıl içinde AB ortalaması olan 480 otomobil/1000 kişilik otomobil sahiplik düzeyine ulaşacağının öngörüldüğüne işaret eden Turhan, bu düzeyin gerektirdiği karayolu altyapısı gelişiminin artarak devam etmesi gerektiğini vurguladı.

Turhan, 2003'te 6 bin 101 kilometre olan bölünmüş yol ağını, 27 bin 123 kilometreye çıkardıklarını belirterek, "Böylece trafik güvenliğini arttırarak kazalardaki ölüm oranını düşürdük, taşıt işletme giderlerinde tasarruf sağladık, seyahat konforunu arttırdık, süresini kısalttık, ortalama hız 88 kilometreye çıktı. Trafik akışının yoğunlaştığı doğu-batı koridorlarının yüzde 90'ını ve kuzey-güney koridorlarının da yüzde 86'sını tamamlayarak yol standartlarını yükselttik." ifadelerini kullandı.

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası 2017-2018 Türkiye Değerlendirme Raporunda, iki şehir merkezi arasında seyahat süresindeki 1 saatlik azalmanın, şehirler arasında ikili ticareti yaklaşık yüzde 6, yeni ticari bağlantı kurma olasılığını yüzde 7, istihdamı binde 6 oranında artırdığını ortaya konulduğunu anlatan Turhan, iki şehir arasındaki yurt içi ticaretin karayollarına yapılan yıllık yatırımın yüzde 18'i kadar arttığını kaydetti.

Son 17 yılda tünel uzunluğunu 9 kat, köprü ve viyadük uzunluğunu ise 2 kat arttırdıklarını bildiren Turhan, karayolu ulaşımının kalitesini arttırmak için yol iyileştirme çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

Ülkenin gelişmesiyle artan trafik yoğunluğunu aşmak üzere oluşturdukları projelerden ilk etapta planladıkları 815 kilometrelik kısımla trafiğin yoğunlaştığı bölgelere çözüm üreterek vatandaşlara güvenli ve kaliteli ulaşım sağlamayı hedeflediklerine dikkati çeken Turhan, şöyle devam etti:

"Ülkemizdeki sanayi ve ticaretin yüzde 60'ından fazlasının gerçekleştiği Marmara Bölgesi'nde bu hacme uygun ulaşım altyapısı için Marmara Otoyol Ringi'ni yapıyoruz. Hem İstanbul'un giriş ve çıkışlarını rahatlatacak otoyol projeleri hem de iki kıta arasında alternatif sağlayacak 1915 Çanakkale Köprüsü ile bölgesel çevre yolu oluşturuyoruz. 426 kilometre uzunluğundaki, üzerinde Osmangazi Köprüsü'nün de yer aldığı Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu'nun tamamını 4 Ağustos'ta hizmete sunduk. İstanbul-İzmir Otoyolu gerçekleşmemiş olsaydı devlet yolu güzergahı kapasitesini doldurmuş olduğundan trafik akımı kesintileri hariç seyahat hızı saatte 40 kilometrenin altına düşecek, seyahat süresi ise 8-8,5 saatten 11-12 saate çıkacaktı."

Bakan Turhan, iki kıtaya yayılan topraklarda İstanbul Boğazı karayolu geçişine alternatif oluşturacak 1915 Çanakkale Köprüsü'nün hizmete girmesiyle Gelibolu'dan Lapseki'ye feribotla geçme süresinin 6,5 dakikaya düşeceğini dile getirdi.

 

"Avrasya Tüneli'nden araç geçişi 48 milyonu geçti"

Kamu Özel İş birliği projesi olan Avrasya Tüneli'nin, Marmaray'dan sonra İstanbul Boğazı'na deniz altında yapılan ikinci geçiş olduğunu ifade eden Turhan, tünelle Kazlıçeşme-Göztepe arası seyahat süresinin 100 dakikadan 15 dakikaya indiğini anımsattı.

Projeyle sağlanan yakıt ve zaman tasarrufu yanında çevreyi korumasının etkisiyle ülkenin prestij projelerinden birisi olduğunu anlatan Turhan, "Açıldığı günden bugüne 48 milyonu aşan geçişin yapıldığı Avrasya Tüneli, Türkiye'ye 2,5 milyar lira katkı sağladı." değerlendirmesinde bulundu.

Turhan, kıtaları bağlayan bir diğer projenin ise Yavuz Sultan Selim Köprüsü olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"İstanbullular projemizin de olumlu etkisini yaşayarak gördü. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden önce 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde pik zamanlarda hız saatte 5-10 kilometreye düşerken günlük ortalama hız ise ancak saatte 30 kilometreye ulaşabiliyordu. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden sonra hız saatte 50 kilometreye yükseldi. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün hizmete girmesiyle Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde pik saatlerde 40 kilometre olan ortalama hız 70 kilometreye yükseldi. Yatırımlarımız insanlarımızın hayatını kolaylaştırmanın yanında girişimcilerin tercihlerini de etkiliyor. Bunun en somut örneklerini yakın zamanda yaşadık."

 

"Trafik kazalarında hayatını kaybeden kişi sayısı yüzde 68 azaldı"

Karayolları Genel Müdürlüğü sorumluluğundaki yol ağında artan hareketliliğe rağmen trafik kazalarında hayatını kaybeden kişi sayısında, kaza yeri ölümlerine göre yüzde 68'lik azalma sağlandığını dile getiren Turhan, bu azalmanın başlıca sebeplerinin bölünmüş yolların yapılması, yatay ve düşey işaretlemelerin yaygınlaştırılması, akıllı ulaşım sistemlerinin tesis edilmesi gibi çalışmaları olduğunu kaydetti.

Yolların akıllanmasının çağın gerektirdiği öncelikler arasında yer aldığını anlatan Turhan, Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) üzerinde önemle durduklarını bildirdi.

Turhan, Türkiye'de ilk defa 505 kilometre uzunluğundaki güzergahta akıllı ulaşım altyapısını tamamladıklarını vurgulayarak, "Hedefimiz 5 aşamada 5 bin 406 kilometre yolda altyapıyı oluşturmak. Altyapısı tamamlanan 505 kilometre uzunluğundaki yolun mimari tasarımını da bitiriyoruz. Önümüzdeki yıl yapımına başlayarak ülkemizin ilk akıllı yolunu da tesis etmiş olacağız." ifadelerini kullandı.

 

"Yolcu taşıma sistemine taşımacı firmaların yüzde 90'ı entegre oldu"

Karayolları Genel Müdürlüğünün kar ve buzla mücadele kapsamında 400 bin ton tuz, 382 bin metreküp agrega, 54 ton üre, 3 bin ton kimyasal buz çözücü malzeme depoladığını anımsatan Turhan, "Ayrıca, karın yola inmesini önlemesi açısından büyük faydaları olan Kar Siperi uygulamasını yaygınlaştırıyoruz. 2003'te devlet ve il yollarında toplam 63 kilometre uzunluğunda kar siperi mevcutken, bugün 681 kilometre kar siperine ulaştık." dedi.

Turhan, karayollarında denetim faaliyetlerinin de tüm hızıyla sürdüğüne dikkati çekerek, bakanlığın Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetim Sistemi ile karayolu yolcu ve yük taşımalarının etkin denetimini, mali takibini, gerçek istatistikler ile sektörün ihtiyaç duyduğu düzenlemelerin hayata geçirilmesini hedeflediklerini kaydetti.

Bu yılın başında hizmete giren yolcu taşıma sistemiyle taşımacı firmaların yüzde 90'ına yakınının sisteme entegre olduğunu anlatan Turhan, yıl sonuna kadar bu oranı yüzde 95'in üzerine çıkarmayı amaçladıklarını söyledi.

Sisteme girilen sefer sayısının 5 milyon 350 bini, yolcu bilgisinin ise 82 milyonu geçtiğini vurgulayan Turhan, "Bu sistemin yük taşımalarıyla ilgili modülünün kullanımı 2020'de başlayacak." diye konuştu.

 

“2020 yılı içinde yeni alınan YHT setleriyle verimli işletme modeli hazırlayacağız”

Bakan Turhan, son 17 yılda demiryollarına toplam 137,5 milyar lira yatırım yaptıklarını bildirdi.

Demiryolu yatırımları hakkında bilgi veren Turhan, 2009'dan itibaren Yüksek Hızlı Tren (YHT) işletmeciliğine başladıklarını, yeni hat yapımının yanı sıra mevcut konvansiyonel hatları yenilediklerini anlattı.

Turhan, "2020 yılı içinde yeni alınan YHT setleriyle verimli işletme modeli hazırlayarak, öncelikli olarak Ankara-İstanbul hattında ekspres seferlerle seyahat süresini yarım saat kısaltacağız." dedi.

Demiryollarının serbestleştirilmesi üzerinde önemle durduklarını ifade eden Turhan, rekabetin gelişmesi ve demiryolunun yolcu ve yük taşımada payının artmasını hedeflediklerini kaydetti.

Turhan, ana hatlardaki yenilemeyle yük taşımacılığında da artış olduğuna dikkati çekerek, 2017'de 28,5 milyon ton olan yük taşımasının, bu yılın sonunda 32,6 milyon tona ulaşmasını beklediklerini bildirdi.

Bu yıl demiryolunda özel sektör yük taşımacılık payının yüzde 11'e yaklaştığına işaret eden Turhan, elektrik ve sinyal projelerle yük taşımasının hem artış göstereceğini hem de taşıma maliyetlerini düşeceğini söyledi.

Ankara-Sivas YHT hattının altyapı yapım çalışmalarında yüzde 94 fiziki ilerleme sağladıklarını anlatan Turhan, "Önümüzdeki günlerde test sürüşlerine başlayıp, 2020 yılı ilk yarısında işletmeciliğe geçeceğiz. Böylece demiryolu seyahat süresi, 12 saatten 2 saate düşecek." bilgisini verdi.

Turhan, Ankara-İzmir yüksek hızlı demiryolunda tüm kesimlerde yapım çalışmalarının devam ettiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Polatlı-Afyonkarahisar kesimini 2021 sonunda, Afyonkarahisar-İzmir kesimini de 2022 yılı sonunda tamamlamayı hedefliyoruz. Ankara-İzmir arasında 14 saat olan demiryolu seyahat süresini YHT ile 3 saat 30 dakikaya düşüreceğiz.
56 kilometrelik Bursa-Gölbaşı-Yenişehir kesiminde altyapı işlerinde yüzde 73 ilerleme sağladık. Bursa-Yenişehir arasının 2022 yılı sonunda, Bursa-Osmaneli arasının 2023'te bitirilmesiyle hem Ankara-Bursa hem de Bursa-İstanbul yaklaşık 2 saat 15 dakika olacak."

Bakan Turhan, Halkalı Kapıkule Hızlı Tren hattının İPA desteğiyle yapılacak 153 kilometrelik Kapıkule-Çerkezköy kesiminin yapımının sürdüğünü, Halkalı-Çerkezköy kesiminin de ihale çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

Bakü-Tiflis-Kars ve Marmaray hatlarını kullanarak Çin’den Avrupa’ya kesintisiz giden ilk yük treninin, yaklaşık 11 bin 500 kilometrelik demiryolu güzergahını 18 günde kat ettiğini dile getiren Turhan, böylece Marmaray başta olmak üzere son 17 yıldır demiryollarına yapılan yatırımların ne kadar önemli olduğunun daha iyi anlaşıldığını ifade etti.

TCDD'nin 3 bağlı ortaklığıyla çeken ve çekilen araçları yerli ve milli olarak ürettiklerini anlatan Turhan, "Adapazarı'nda hızlı tren ve sehir içi raylı sistem araçları için Alüminyum Gövde Üretim Fabrikası’nı kurduk ve haziranda hizmete aldık. Kurduğumuz Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü ile yerli ve milli demiryolu hamlemizi hızlandırmayı hedefliyoruz." diye konuştu.

 

"9 raylı sistem projesiyle ekonomiye 15,5 milyar lira katkı sağlandı"

Bakanlık tarafından üstlenilen kent içi raylı sistemlerin uzunluğunun 802 kilometre olduğunu belirten Turhan, bunun 314 kilometresinde hizmet verildiğini, 180 kilometresinde ise yapım çalışmalarının sürdüğünü söyledi.

Bakanlığın 5 ilde gerçekleştirdiği 9 raylı sistem projesiyle Türkiye ekonomisine 15,5 milyar lira katkı sağladığını dile getiren Turhan, "Bu projelerde 1 milyar 440 milyon yolcu taşındı. Günlük 285 seferle ortalama 373 bin kişinin seyahat ettiği Gebze-Halkalı banliyö tren hattının hizmete alınmasıyla yolda geçen süre 185 dakikadan 115 dakikaya indi. Bazı günler 500 bini geçtiğimiz bu hatta hedefimiz 700 bin yolcu taşımak. İstanbul’un kent içi raylı sistem şebekesinin önemli bir kısmını bakanlığımız üstlendi. 81,4 kilometrelik kısmını işletmeye açtık. 85,3 kilometrenin yapımına devam ediyoruz. 44,4 kilometrenin ise proje ve ihale sürecindeyiz." değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul Havalimanı'nın metro bağlantısını sağlamak üzere yapım çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Turhan, "Gayrettepe - Havalimanı kesimini 2020 sonunda, Halkalı - Havalimanı kesimini ise 2022'de tamamlamayı hedefliyoruz. Böylece her iki taraftan havalimanına yarım saatin altında metroyla ulaşımı sağlamış olacağız." ifadelerini kullandı.

Turhan, Marmaray ve Avrasya'dan sonra boğazın altından geçecek yeni tünel olan Büyük İstanbul Tüneli'nin etüt - proje çalışmalarını tamamladıklarına işaret ederek, "Günlük 6,5 milyon yolcunun kullanacağı toplam 11 farklı raylı sistem hattını birbirine bağlayacak hızlı metro karakterinde olan raylı sistem projesinin hızla hayata geçirilmesi için ihale hazırlık çalışmalarımız devam ediyor." diye konuştu.

 

"Havacılıktaki gelişme göstergelere de yansıdı"

Havacılığa yapılan yatırımlar ve düzenlemeler sayesinde Türkiye'nin, dünya ortalamasının üzerinde büyüme performansı gösterdiğini anlatan Turhan, havacılıktaki gelişmenin göstergelere de yansıdığını, havalimanı sayısını 2, toplam yolcu sayısını 6, uçak sayısını 3, kargo kapasitesini 7, sektör cirosunu 12, istihdamı ise 3 katı aşan şekilde arttırdıklarını vurguladı.

Dünyada gittikçe yaygınlaşan İHA'ların kayıt altına alınarak uçuşlarına ilişkin kuralların konulması amacıyla mevzuatı tamamladıklarını dile getiren Turhan, "İHA Kayıt ve Takip Sistemi ile elektronik ortama taşıdık. Oluşturduğumuz bu yapı pek çok ülkeye de örnek oldu. Çeşitli uluslararası toplantılarda katılımcılara tanıttık. Tasarımı ve üretimi ilk kez yerli bir firmamız tarafından gerçekleştirilen Sıcak Hava Balonu 10 Ekim'de test uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi." dedi.

Ülkenin en stratejik mega projesi olan Kanal İstanbul'u hayata geçirmek için de çalıştıklarını belirten Turhan, şöyle devam etti:

"İstanbul Boğazı'nda tehlikeli madde taşıyan gemilerin oluşturduğu risk giderek artıyor. Yıllık ortalama geçen gemi sayısı 44 bin. İstanbul Boğazı'nın tarihsel dokusunun yanında, seyir, can, mal ve çevre emniyeti için planladığımız Kanal İstanbul Projesi dünya tarafından yakından takip ediliyor. Teknik çalışmaları tamamladık. ÇED çalışmalarında son aşamaya geldik. 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planının kesinleşmesini müteakip ihalesine çıkacağız."

Turhan, yerlileştirme ve millileştirme çalışmaları kapsamında, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünce işletilen Türk boğazlarındaki gemi trafik hizmetleri sistemi yazılımını 2020'de hizmete alacaklarını söyledi.

 

"5G'nin ilk uygulamasını İstanbul Havalimanı'nda yapacağız"

Ulusal Genişbant Stratejisi doğrultusunda 2023'te sabit genişbant abone yoğunluğunu yüzde 30'a çıkarmayı, nüfusun tamamının mobil genişbant abonesi olmasını, internet kullanım oranının nüfusun yüzde 80'ine yaygınlaştırmasını, fiber abone sayısını 10 milyona çıkarmayı ve en az 100 legabit/saniye hızda genişbant altyapısını nüfusun tamamına sunmayı hedeflediklerini anlatan Turhan, siber tehditler ve buna bağlı olarak siber güvenlik kavramının her gün biraz daha hayatın içine girdiğini vurguladı.

Turhan, en ileri teknolojileri vatandaşlara sunabilmek için çalışmalara devam ettiklerini belirterek, 4,5G'den sonra hedefin 5G ve ötesi teknolojiler olduğunun altını çizdi.

Bu alanda yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Turhan, "5G'nin ilk uygulamasını İstanbul Havalimanı'nda yapacağız. Bu sayede işletmecilerimiz ileriye yönelik 5G operasyonlarını test etme şansına sahip olacaklar." dedi.

İstanbul'un Çamlıca tepelerindeki antenler nedeniyle oluşan görüntü kirliliğini ortadan kaldırmak için inşa edilen Küçük Çamlıca TV-Radyo Kulesi'nin önümüzdeki yıl açılışını gerçekleştirmeyi planladıklarını kaydeden Turhan, Çanakkale siluetini geliştirirken turizmine de katkı sağlayacak Çanakkale TV-Radyo Kulesi'nin yapım çalışmalarına da devam ettiklerini ve önümüzdeki yıl açmayı hedeflediklerini söyledi.

 

"PTT dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor"

Turhan, geleneksel posta hizmetlerini iki asra yakın tecrübesiyle başarıyla yürüten PTT'nin, bölgesel ve küresel iş birlikleri kurarak dünya markası olma hedefiyle yoluna emin adımlarla devam ettiğine dikkati çekerek, "Müşterilerin değişen ihtiyaçlarına süratle kalıcı çözümler üretmeyi misyon edinen PTT, posta ve kargo hizmetlerinden lojistiğe, bankacılık hizmetlerinden sigortacılığa, elektronik hizmetlerden e-Ticaret hizmetlerine kadar pek çok alanda faaliyetlerini sürdürüyor. PTT ülke sathında hiçbir banka şubesinin bulunmadığı 1302 yerleşim yeri de dahil olmak üzere tamamı online hizmete açık 5 binin üzerinde iş yerinde vatandaşlarımıza hizmet sunuyor." ifadelerini kullandı.

İnternet üzerinden ürünlerin satılabildiği, KOBİ'lere de ürünlerini pazarlama imkanı veren Türkiye'nin Milli Pazaryeri Platformu olan epttavm.com'un 10 binin üzerinde tedarikçi, 18 milyondan fazla ürün ve 4 milyon kayıtlı üyesiyle e-ticaretin önemli bir aktörü haline geldiğini anlatan Turhan, sitede ürün satışıyla online HGS bakiye yüklemesi, Trafik Cezası ve Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ödemesi, kilometre ve Hasar Sorgulama Hizmeti de verildiğini anlattı.

Türksat'ın yapılan yatırımlarla Asya, Avrupa ve Afrika'da 118 ülkede yaşayan 3 milyar insana ulaşan uydu kapasitesine eriştiğini dile getiren Turhan, böylece uydu haberleşme hizmetlerinin dışa bağımlı olmadan, kesintisiz ve güvenli bir şekilde sağlandığını kaydetti.

Uydu haberleşme kapasitesinin geliştirilmesi kapsamında üretimi devam eden Türksat 5A'nın 2020, 5B'nin 2021'de uzaya fırlatılmasını ve hizmete alınmasını hedeflediklerini belirten Turhan, "Böylece dünyada sadece 5 ülkenin Türkiye, İsveç, Fransa, Japonya, İsrail'in kullanım hakkına sahip olduğu yeni Ku frekans bant aralığında da hizmet sunacağız." diye konuştu.

Turhan, Türkiye'nin en büyük Ar-Ge projesi Yerli Haberleşme Uydusu Türksat 6A'nın da 2022'de hizmet vermeye başlayacağını bildirdi.

Bakanlığın, SHGM, KGM ve BTK 2020 yılı toplam bütçe ödeneği 36 milyar 232 milyon 336 bin lira olarak öngörüldüğünü ifade eden Turhan, geçen seneye oranla yaklaşık yüzde 19'luk artış olduğunu, bakanlığın 2020 bütçesinin de 2019'a göre yaklaşık yüzde 4 arttığını söyledi.